Geçtiğimiz 30 yıl içerisinde Yukarı Mezopotamya’nın Erken Neolitik Dönemi üzerine sahip olduğumuz bilgiler köklü değişikliklere uğradı. Bölge uzun bir süre boyunca bu döneme ilişkin araştırmalarda çevresel bir role sahipti. K. Kenyon’un Eriha’daki çalışmalarının ardından, besin üretiminin köklerini araştıran arkeologlar, uzun bir süre Güney Levant bölgesine yöneldi. Eriha’dan elde edilen veriler, Çanak Çömleksiz Neolitik Dönemin, Çanak Çömleksiz Neolitik A (MÖ yaklaşık kal. 9600- 8800) ve Çanak Çömleksiz Neolitik B (MÖ yaklaşık kal. 8800-7000) olmak üzere iki alt döneme ayrıldığını gösterdi. Ancak Eriha’da yapılan keşiler bununla sınırlı değildi. Yapılan araştırmalarda keşfedilen duvar ile ünlü kule yapısı, bir “kent”te yaşamakta olan bir erken hiyerarşik topluluğun varlığına ilişkin kanıt olarak değerlendirildi. Keşfin ardından uzun bir süre boyunca duvar ile kulenin fonksiyonuna ilişkin tartışmalar devam etmekle birlikte, yerleşmenin bir “kent” olduğu, Güney Levant bölgesinin ise Neolitikleşme sürecinin çekirdek bölgesi olduğu kabul edildi.