Göbekli Tepe Neolitik kültüründeki sembolizmin en şaşırtıcı ve ayırt edici özelliklerinden birisi hayvanların yaygın olarak kullanılmasıdır. Şimdiye kadar yapılan yorumlar daha çok hayvanların yabaniliği ve bu dönem insanların spiritüel dünyasında oynadıkları roller ile ilgili olmuştur. Söz konusu bakış açısı bu dönemde, insan ile hayvanlar arasında sınırlı bir fiziksel etkileşimin olduğu sonucuna götürmekteydi. Bu çalışma Güneybatı Asya’daki yeni arkeofaunal veri ve yaklaşımlardan ve Göbekli Tepe Neolitik kültür bölgesinde arkeolojik çalışmalarda genellikle göz ardı edilen tuzak alanları ekonomisinden hareket ederek bu bölgede kihayvan sembolizmine alternatif bir bakış sunacaktır. Çalışma bölgedeki özellikle hayvan sembolizminden hareketle, ölümcül hayvan-insan ve hayvan-hayvan müsabakalarıyla ilişkilendirilebilecek ritüellerin yapılmış olabileceğini iddia edecektir. Dahası en azından bazı müsabakaların bölgedeki tuzak alanlarında yapılmış olabileceğini ileri sürecektir. Ayrıca literatürde iddia edildiği gibi bu bölgede hayvan sembolizminin hayvanların kontrol altına alınıp evcilleştirmesine neden olduğu tezi yerine etkileşimli bir sürecin daha makul olabileceği söylenebilir. Bu bakış açısı bu bölge için daha yakın ve yoğun insan-hayvan etkileşiminin varlığını ima ederek Göbekli Tepe sembolizminde hâkim duygunun vahşi olana ilişkin korku olmadığını ortaya atacaktır.