Archive

12.000 Yıllık Dünya’nın En Eski Tapınağı Şanlıurfa, Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Su- riye’ye komşu olan, İpekyolu güzergâhındaki en eski yer- leşim yerlerinden biridir. Doğu’yu Batı’ya bağlayan ticarî yolların kesiştiği kavşak noktasında bulunması, stratejik öneme sahip bir kent olmasını beraberinde getirmiştir. Bu özelliğinden dolayı, tarihi gelişim sürecinde, üzerinde bir- çok bağımsız devlet ve beylik kurulmuş, birçok uygarlığa beşiklik etmiştir. Şanlıurfa, bereket hilalinin merkezinde kilit taşıdır. Tarımın ilk olarak yapıldığı, ilk üniversitenin kurulduğu, üç semavi dinin yeşermesine ev sahipliği yapan “ateşin Hz.İbrahim’i yakmadığı”, farklı kültür unsurlarının bir arada yaşadığı ve misafirperver insanların harmanlandığı kadim bir şehirdir. Bu değerlere insanlığın dün de ihtiyacı vardı, bu gün de ihtiyacı var, emin olun yarın daha

(ARKEOLOJİK ARAŞTIRMALAR IŞIĞINDA URFA) 1968 yılında Şanlıurfa’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini aynı yerde tamamladı. 1995 yılında, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Klasik Arkeoloji Bölümü’nden mezun oldu. 1996 yılında Harran Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü, Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı’na Araştırma Görevlisi olarak girdi. 1998–1999 yılları arasında Almanya ErlangenNürnberg Üniversitesi, Ur und Frühgeschichte bölümünde bir yıllığına Prehistorya ile ilgili çalışmalar yaptı. 2005 yılında, Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nde doktorasını tamamlayıp Dr. unvanı aldı. 2006 yılından bu yana Yrd. Doç. Dr. unvanı ile Harran Üniversitesi Arkeoloji Bölüm’ünde öğretim üyeliği görevini yürütmektedir. Evli ve bir çocuk babasıdır.

ÖZET Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin Orta Fırat Bölümü’nde yer alan Şanlıurfa Şehri, sahip olduğu uzun geçmiş nedeniyle birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Yaklaşık 11.000 yıllık geçmişi bulunan şehir, uzun süre Osrhoene Krallığı, Roma/Bizans, Arap, Selçuklu, Eyyubi, Karakoyunlu, Osmanlı ve son olarak Türkiye Cumhuriyeti devletlerinin hâkimiyetinde kalmış ve bu kültürlerin etkisiyle şehirde birçok önemli yapılar inşa edilmiştir. Bu durum şehrin şekillenmesinde de önemli rol oynamıştır. Ayrıca, üç büyük dine mensup insanların bir arada yaşamaları da şehrin önemli bir kültürel mirasa sahip olmasına neden olmuştur. Şehirde başta tarihi eserler ve alanlar olmak üzere, kültürel fonksiyonun gerçekleştirildiği cami, kütüphane, müze, sinema, konferans salonları ile kültür ve sosyal merkezleri bulunmaktadır.

ŞANLIURFA ARKEOLOJİ MÜZESİ Şanlıurfa’da müze kurma girişimleri 1948 yılında, müzelik eserlerin toplanması ve Atatürk İlkokulu’nda depolanmasıyla başlar ve daha sonra bu eserler Şehit Nusret İlkokulu’na taşınır. Mevcut müzemizin 1965 yılında temeli atılır ve 1969 yılında ziyarete açılır.

TURİZM MÜDÜRLÜĞÜŞanlıurfa Kültür ve Turizm RehberiKÜLTÜR VE İNANÇLAR DİYARI ŞANLIURFAYeryüzünde önemli, özel ve kadim şehirler vardır. Bu şehirler, geçmişten günümüze tarih, bilim, hukuk, inanç, kültür, sanat, edebiyat, medeniyet gibi insanlık kültürünün oluşumuna ve gelişimine mekân olmuş önemli merkezlerdir. Bu şehirler batıda Atina ve Roma; doğuda ise Mekke, Medine, Kudüs, İskenderiye ve Urfa’dır…Arkeolojik bulgulara göre Urfa, dünyanın en eski kenti, insanlık tarihinin başlangıcı, tüm insanlığın ortak ata yurdudur. Urfa, taşı toprağı tarihle yoğrulan ve tarihin her döneminde mutlaka izi bulunan; il genelinde ortaya çıkan her arkeolojik bulguda, tarihin yeniden yazılmasına vesile olup tarihe kaynaklık eden, tarihin gelecekle buluştuğu kadim bir şehirdir. Balıklıgöl’ün yanı başındaki arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan “12.000

Microsoft Word - 2006_4_1.doc Şanlıurfa, yerleşme tarihi bakımından Türkiye’nin en eskilerindendir . Arkeolojik araştırmalar sonunda, şehrin ilk kuruluş tarihinin Neolitik Dönem’e kadar dayandığı ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, şehir 11000 yıllık bir tarihe sahiptir. Söz konusu Neolitik yerleşme, Yeni mahalle sınırları içinde yer almasından dolayı, Neolitik Yenimahalle Yerleşmesi olarak adlandırılmıştır. Yapılan araştırmalar, Şanlıurfa Şehri’nin ilk kuruluş yerinin, balıklı göllerin kuzeyinde yer alan Tılfındır Tepesi olduğunu ortaya koymuştur. Şehrin kuruluş yeri seçiminde fiziki etmenlerin büyük bir rol oynadığı görülmektedir. Bu etmenler, su durumu, güvenlik, verimli tarım alanlarının varlığı, barınak ve alet yapımı için elverişli malzemenin varlığı, avlayıcılık ve toplayıcılığa elverişli flora ve faunanın varlığı, Paleolitik kültürlerin varlığı ve bunlar üzerindeki dolaylı

Bu proje “Şanlıurfa Neolitik Dönem Araştırmaları Projesi” kapsamı altında başlatılan bir proje olup, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü izinleri ve Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi ile Doç. Dr. Fatma Şahin tarafından yürütülmektedir. 2021 yılında başlanan projenin ilk sezon arazi çalışmaları Mayıs-Haziran 2021 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Şanlıurfa Bölgesi’nde şimdiye kadar yapılan arkeolojik araştırmalar, Neolitik Dönem’de avcı-toplayıcı ilk yerleşik toplulukların daha çok yüksek platolarda ve yamaçlarda var olduğuna işaret etmektedir. Özellikle T-biçimli dikilitaşların yer aldığı Göbeklitepe ve Karahantepe gibi yerleşmeler bölgede bilinmekle birlikte yüksek noktalardaki insan hareketliliği henüz yeterince araştırılmamıştır. Bu durum göz önüne alındığında Şanlıurfa merkez ve çevresinde Tarihöncesi Dönemler için detaylı bir araştırma yapılması gerekli görülmüştür  . - . - -

Şehirler ve medeniyetler kendilerini insanlık tarihinde yer edinmiş kişilerle birlikte ilişkilendirerek kültürlerine bir değer ve kutsiyet atfetme çabası içindedirler. Bu, bazen köklerinin derinliğini dile getirmek bazen de ticarî kaygılar sebebiyle başvurulan gerekçelerden kaynaklanabilmektedir. Ancak halkın genel kabulü olan hususlar hemen kabul edilemeyeceği gibi bir celsede reddedilmemeli, doğruluğu araştırılmalıdır. Bu tür bir araştırma bazen halkın şifahî kültürüne zıt, bazen de destekler nitelikte ilmî verilerin tespitine imkân sağlamaktadır. Şehirlerin şifahî kültürde ilişkilendirildiği önemli şahsiyetler içerisinde en önde peygamberler yer almaktadır. Bu çerçevede adı en fazla öne çıkan yerlerin başında Urfa gelmektedir. Öyle ki Urfa ile ilişkilendirilen peygamber sayısı halk tarafından on dörde kadar çıkarılmaktadır. Ancak bu ilmî verilerle teyide muhtaç bir

Şanlıurfa Merkez ilçesi sınırları içerisinde bulunan bölgede 2013 yılından bu yana Prehistorik dönemler ile ilgili yüzey araştırması yapılmaktadır. Yüzey araştırmalarına 2017 yılında da devam edilmiş, Neolitik, Paleolitik merkezler ve tuzak alanları tespit edilmiştir. 2017 yılında Neolitik döneme ait yerleşimler arasında tespit edilmiş en önemli ve büyük boyutlu yerleşim Tepehan Höyük 'tür.112 dekarlık alanı ile bölgede yer alan Göbekli Tepe, Karahan Tepe ve Ayanlar Höyük'ten sonra dördüncü büyük höyük olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun dışında 2017 yılında Geç Roma dönemine ait pek çok yerleşim de tespit edilmiştir

Stay in touch with the latest findings, research & upcoming tours.